Ayşe Teyze, 65 yıl boyunca okuma yazma öğrenmeyi hayal etti. Çocuk yaşta ailesi tarafından eğitimden mahrum bırakılan Ayşe Teyze, haylaz yıllarını ve pek çok hayalini geride bırakmıştı. Ancak yaşına bakılmaksızın yeni bir başlangıç yapma kararı aldı. Bugün, herhangi bir yaşta öğrenmenin mümkün olduğunu kanıtlayan bir mücadele içinde. Onun hikayesi, yalnızca kişisel bir başarı öyküsü değil, aynı zamanda tüm Türkiye’de okuma yazma seferberliğine ilham veren bir öykü. Peki, Ayşe Teyze’nin bu yeni yolculuğu nasıl başladı?
Ayşe Teyze'nin okuma yazma öğrenme serüveni, yerel bir halk eğitim merkezinde düzenlenen kursla başladı. Eğitim almayı çok isteyen gençlerin yanında, Teyze’nin motivasyonu, yalnızca kendi ihtiyaçları değil, topluma bir şeyler katma isteğiydi. Her gün heyecanla kursa giden Ayşe Teyze, öğrenme sürecinde zorlukların yanı sıra pek çok güzellik de yaşadı. Sınıf arkadaşlarının ona destek olması, cesaretini artırdı. Beraber şarkılar söyleyip, öğle yemeklerinde sohbetler ederek, bu büyük hedefe ulaşma yolunda zamanın nasıl geçtiğini anlamadılar bile.
Ayşe Teyze'nin hikayesi, yalnızca kendi yaşamına dokunmakla kalmadı; çevresindeki insanlara da ilham verme potansiyelini taşımakta. Kendi hikayesini paylaşarak, okuma yazma öğrenmek isteyen diğer yaşlı bireylere ulaşmayı hedefliyor. “Ben öğrenmek istedim, keşfettim ki yaşımın bunun için bir engel olmadığını. Herkes öğrenebilir” diyor. Onun azmi, kadınların hangi yaşta olursa olsun eğitime erişiminin çok önemli olduğunu vurguluyor. Televizyonlarda ve sosyal medyada sıkça dile getirilen, okuma yazma bilmeyenlerin o yaşamdan koparılması gerektiğine dair tartışmalara bir yanıt niteliğinde.
Ayşe Teyze şimdi, belki de yaşında bir değişime imza atarak, kendisi gibi birçok kadına yol gösteriyor. Kendi kentinde düzenlenecek olan etkinliklerde, yaşlarını ve kariyerlerini süsleyen bu tarz başarı hikâyeleriyle birlikte yer alacak. Yaşlıların eğitimle ilgili her türlü bilgiye ulaşmalarını sağlamak için sosyal medya hesabı açarak diğer yaşlı bireylere destek olma kararı aldı. “Sosyal medya bu konuda çok etkili. Gençlere sesleniyorum, bizi unutmadan kendinize özgü pozitif bir yol çizin” gibi mesajlar vermek için platformda aktif rol almayı hedefliyor.
Ayşe Teyze'nin hayatından kesitler, toplumun eğitimle ilgili bakış açısını değiştirebilme potansiyeli taşıyor. Çocukken sahip olduğu hayal, yaşamının bu yeni döneminde şekil alıyor. Okuma yazma öğrenme sürecindeki azmi, yalnızca kişinin kendisine değil, çevresine de fayda sağlıyor. Bugün pek çok genç, bu hikayeden ilham alarak eğitim yolunda daha tutkulu ve kararlı adımlar atmayı öğreniyor. Ayşe Teyze, yaşı her ne olursa olsun okuyup yazmak isteyenlerin yanı başında, onlara yönlendirici bir rehber olmaya kararlı.
Bireylerin eğitim hayatına katılımı, son derece önemli ve cesaret gerektiren bir süreç. Eğitim, yaş denilmeden her bireyin hakkıdır. Ayşe Teyze’nin hikayesi, yalnızca kendi yaşam öyküsü değil; aynı zamanda tüm bireylere ilham olacak bir mesaj barındırıyor. 65 yaşında okuma yazma öğrenmek, belki de zamanında hayal edilenlerin bir kısmının hala geçerli olduğunu kanıtlıyor. Yeni nesil Ayşe Teyzeler, topluma önemli katkılarda bulunabilecek ve böylelikle eğitimin gücünü bir kez daha ortaya koyabilecek.
Ayşe Teyze'nin bu yolculukta edindiği deneyimlere tanıklık etmek, hem kendisi hem de çevresi için umut verici bir hikaye ortaya koyuyor. "Hayallerim şimdi gerçek oluyor," diyor Ayşe Teyze, "Ve bu benim için onur verici." 67 yaşında hala okuma yazma öğrenebilen biri olarak, aileler, gençler ve herkes için bir rol modeli haline gelmiştir. Eğitim, geçmişle ilgili değil, geleceğe dair bir yatırım ve Ayşe Teyze de bu gerçeği tüm samimiyetiyle yaşıyor.