Türk siyasetinin unutulmaz simalarından biri olan Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurucusu ve Türk milliyetçiliğinin önde gelen savunucularından biri olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi tarihine damga vurmuştur. Bu yazıda, Alparslan Türkeş’in hayatını, ölüm tarihini ve mezarının yerini detaylı olarak inceleyeceğiz.
Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917 tarihinde Kıbrıs’ın Büyükkonuk köyünde dünyaya geldi. Eğitim hayatına Kıbrıs’ta başlayan Türkeş, sonrasında Türkiye’ye geçerek çeşitli okullarda öğrenim gördü. 1937 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, Türk ordusunda subay olarak görev aldı. 1940’ların sonlarına doğru siyasi hayata atılan Türkeş, 1948’de İşçi Partisi’ne katıldı ve ardından Milli Birlik Komitesi’nin üyesi olarak aktif siyaset yapmaya başladı.
Alparslan Türkeş, 1960 askeri darbesinden sonra 1965 yılında MHP’yi kurarak, Türk milliyetçiliği temelli siyasete yön verdi. Milliyetçi Camia'da önemli bir lider haline gelen Türkeş, partisini 1970’lerde ve 1980’lerdeki siyasi mücadelelerle öne çıkardı. Milliyetçilik ideolojisini temel alarak, Türk kültürünü ve tarihini savunan görüşleriyle geniş kitlelere ulaştı. Alparslan Türkeş, 1980 darbesinden sonra yeniden siyasette etkin rol alarak MHP’yi tekrar organize etmeyi başardı.
Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997 tarihinde Ankara’da yaşamını yitirdi. Vefatı, Türkiye’de birçok insan için büyük bir kayıp olarak ifade edilirken, sevenleri ve takipçileri tarafından derin bir üzüntüyle karşılandı. Türkeş’in cenaze merasimi, büyük bir kalabalığın katılımıyla gerçekleşti. Türk milliyetçileri ve siyasi figürler, onun anısına duydukları saygıyı göstererek son yolculuğunda onu yalnız bırakmadılar.
Türkeş’in naaşı, Ankara’nın Kocatepe Camii’nden kaldırıldıktan sonra, Türk milliyetçilerinin anı yeri haline gelen Karşıyaka Mezarlığı’na defnedildi. Mezarı, her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği bir yer haline geldi. Milliyetçi harekete gönül veren birçok kişi, Alparslan Türkeş’in mezarında toplanarak ona duydukları saygıyı ifade etmekte ve onun bıraktığı mirası yaşatmak için bir araya gelmektedir. Türkeş’in mezarının bulunduğu alan, yalnızca onun hatırasını yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda Türk milliyetçiliğinin sembolü olarak da önem taşımaktadır.
Alparslan Türkeş, vefatından bu yana geçen 28 yıl içerisinde, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi içindeki görüşleri, tanımladığı milliyetçilik anlayışı ve Türk siyasi tarihi üzerindeki etkisi bakımından gündemde kalmaya devam etmektedir. Onun yaşamı, Türkiye’nin siyasi tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Türkeş’in bıraktığı miras, günümüzdeki genç nesiller arasında da tartışılmakta ve farklı perspektiflerden incelenmektedir.
Bu yıl, Alparslan Türkeş'in vefatının 28. yılı olması dolayısıyla çeşitli anma etkinlikleri düzenlenmektedir. Milliyetçi harekete gönül veren partiler ve dernekler, onun hayatını, ideallerini ve koyduğu hedefleri hatırlatarak yeni nesillere aktarma gayesi taşımaktadır. Çeşitli panel ve sempozyumlar, onun fikirlerinin günümüzde ne denli önemli olduğunu vurgulamak adına yapılmaktadır.
Sonuç olarak, Alparslan Türkeş, Türk siyasi tarihindeki önemli bir figür olarak uzun yıllar anılacak ve ideolojisi tartışılmaya devam edecektir. Türkiye’deki siyasi arenada bıraktığı miras, onun düşüncelerinin ve ideallerinin yaşatılması bakımından önemini korumaktadır. Türk milliyetçiliğinin baş mimarlarından biri olarak, Türk halkının gönlünde daima yer edecektir. Bugün Türkeş’i anarken, onun anısını yaşatmak, Türkiye’nin geleceği için anlamlı bir hatırlatmadır.