İzmir'in gözde semtlerinden Göztepe'de yaşanan trajik bir kaza, genç bir hayatın sona ermesine neden oldu. Genç Barış’ın 2022 yılında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmesi, toplumda büyük bir üzüntü ve infiale yol açmıştı. Olayla ilgili gerçekleştirilen ilk duruşmada çıkan karar, davanın seyrini değiştirecek nitelikteydi. Ancak, istinaf mahkemesinin son kararının açıklanmasıyla birlikte çevredeki herkes bu duruma şaşırdı.
Barış, kazanın gerçekleştiği gün akşam saatlerinde arkadaşları ile birlikte yürüyüşe çıkmıştı. Göztepe’de bir araç, dikkatsizlik sonucu Barış’a çarptı. Olay yerine intikal eden sağlık ekipleri, genç adamı hastaneye yetiştirdi. Ne yazık ki, Barış hastanede tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Olayın ardından başlatılan soruşturma, kazaya neden olan sürücünün hatalı olduğu yönünde bulgular ortaya çıkardı.
İlk duruşmada, mahkeme sürücüye kural ihlali ve taksirle öldürme suçlamasıyla ceza verdi. Ancak verilen cezanın hafifliğine itiraz eden Barış’ın ailesi, sürecin peşini bırakmadı. Aile, hem adaletin yerini bulması hem de böyle bir olayın bir daha yaşanmaması için uğraşmaya karar verdi. Düşük ceza, ailenin ve Barış’ın arkadaşlarının tepkisini topladı ve davanın istinafa taşınması gerektiği görüşü yaygınlaştı.
İstinaf mahkemesi, davayı yeniden incelemek üzere aldığı kararında öncelikle dosyadaki belgeleri ve ilk mahkeme kararını gözden geçirdi. Yapılan incelemeler sonrasında istinaf mahkemesi, aslında ilk duruşmadaki yargılamanın eksik yapıldığını belirledi. Aile ve avukatları, sürücünün kazadan sorumlu tutulması ve daha ağır bir ceza verilmesi için isyan ederken, istinaf mahkemesinin kararı tam anlamıyla bir dönüm noktası oldu. Mahkeme, kazada sadece sürücünün değil, yol güvenliğini sağlamakla yükümlü olan diğer kurumların da sorumluluğunu ortaya koydu.
Yeni kararın ardından, aile ve destekçileri büyük bir sevinç yaşadılar. Bu kararın sadece Barış’ın ruhuna bir nebze olsun huzur getirmesi değil, tüm toplumda benzer olayların yaşanmaması adına bir farkındalık yaratması gerektiği vurgulandı. Gençlerin hayatını etkileyen ve can alan bu tür kazaların önüne geçilmesi için trafik güvenliğinin artırılması çağrıları da özellikle aile tarafından dile getirildi.
Kazanın ardından yaşanan bu gelişmeler, sadece Barış’ın ailesi için değil, tüm Göztepeli ve İzmirli vatandaşlar için önemli bir mücadele ve dayanışma sembolü haline geldi. Gençlerin güvenliği için atılacak adımların gerekliliği konusunda farkındalığın artırılması gerekliliği bir kez daha gündeme geldi. Barış’ın hayatını kaybetmesinin ardından yaşanan bu süreç, toplumun adalet arayışının ve hak mücadelesinin ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Bu olayın bir daha yaşanmaması için, trafik güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra, sürücü eğitiminin de gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Barış’ın yasakları çiğneyen bir sürücünün kurbanı olmasının, toplumda trafik kurallarının öneminin yeniden hatırlanması gerektiğinin bir göstergesi olduğu ifade edilmektedir.
Barış’ın hikayesi sadece bir trafik kazası değil, aynı zamanda adalet arayışının ve toplumsal bir bilincin ortaya çıkış sürecidir. Aile, bu mücadelelerinde yalnız olmadıklarını gösterdiler ve bu olay üzerine kurulan dayanışma ağı da, tüm toplumun bir araya gelerek, gerçek adalet arayışında birlikte hareket edebileceğini göstermektedir. Geçmişte yaşanan bu olayın bir daha yaşanmaması dilekleriyle, genç Barış’ın anısını yaşatmaya devam edeceklerdir.
Göztepeli Barış’ın kazası, hem şehirde hem de ülke genelinde birer duyarlılık noktası haline geldi. Göztepe’de gerçekleştirilecek olan çeşitli etkinlikler ve anma törenleri, gençlerin hayatında önemli bir yer tutmaya devam edecek. Bu olayın, sadece Barış için değil, tüm gençlerin geleceği için bir ders niteliğinde olduğu herkes tarafından kabul edilmekte. Böylece, Barış’ın hatırası, trafik güvenliği konusunda sektörel bir değişime de önayak olabilir.